OHH YEEAAAHHH DESIGN!!!

Efendim merhabalar. Bugün size şu sıralar internette çok popüler olan Oyee Design'dan söz etmek istiyorum. Yani benim ağzımı sulandıran ayakkabılardan. Bu ayakkabılar gerçek deri kullanılarak elde üretiliyor ve desenler farklı bazlarda boyalar kullanılarak elde çiziliyor. Yani pahalılar azıcık, idare edin. Sipariş üzerine üretim yapıyorlar ve max 15günde size ulaştırıyorlar. Yani bunları giydiğinizde ''özel tasarım, siparişle yaptırdım'' diye hava atabiliyorsunuz. Ben üşenmedim sizler için küçük bir araştırma yapıp Oyee Design'a bir mail attım. Ayçin Hanım'dan hemen bir yanıt geldi. İsterseniz tasarımda ufak değişiklikler de yapabiliyormuşsunuz ve böylece sadece sizde olan bir ayakkabının sahibi olabiliyorsunuz. Yani sevgilinizin ismini, tuttuğunuz takımı yazdırabilirsiniz. Ama ne olur böyle bir kroluk yapmayın tamam mı kızlar? Fiyatlar desenlerin zorluğuna göre artıyor. Yani ne kadar ekmek o kadar köfte.





Fiyatlar da şöyle:
DiscoBunny: 450 tl
YummyKimmi: 250 tl
Ice: 350 tl Bunu alırsanız çok fena bozuşuruz, şimdiden söyleyeyim.
LouEgo:600tl

Christopher Kane

Genç tasarımcı Christopher Kane 2010 bahar için de Topshop'a güzel ciciler hazırlamış. Topshop için yaptıkları çok bombastik olmasa da ''Bir parça Christopher Kane giymeden ölmeyeyim'' diyenlerin derdine derman oluyor. Ya benim derdime kim derman olacak? Benim gibi bir orta halliyi kim sevindirecek? Topshop indiriminin hakkından gelirim ama %45 indirimde bile 1225 euro'ya inen bu ebiseyi ancak rüyamda aksiyon sahnelerinde giyerim sevgili dar gelirli, zevk sahibi okurlarım. Beni tanıyanlar bunun içinde bir düşünsün beni. Saçlarımı sımsıkı atkuyruğu yapmışım, elimde tabancam, uzilerim, belimde mühimmatım damdan dama akrobasi peşinde oooof of...

güzeller güzeli sonia rykiel


Güzeller güzeli Sonia Rykiel zevkli hanımlar için çıtı pıtı trikolar tasarlamış. Hemen alttaki tatlı şeyi ben yüksek bel kot pantalonumla giyer, kırmızı topuklu ayakkabılarımı da çakar çok fena hava atarım ammaaaaa bu bana 575 euro'ya mal olur.
Yooooo ben bir trikoya hayatta o parayı vermem, en fazla 500 euro diyorsanız aşağıdaki parça size göre.



Ama lotodan sadece biri çıkacaksa sevgili okurlarım ben şahsen aşağıdakini tercih ederdim. Üstelik bu diğerlerine göre daha hesaplı 480 euro.

Sonia Rykiel güzellikte yakalayamadığı şansı yetenek ve parada yakalamış bir kızceyiz. Büyük düşünür kız kardeşim Sothyz'in bir sözü vardır '' Allah çirkin şansı versin''.
Sevgiler:)





çizmiu çizmiu

bayadır aradığım ama gönlüme göresini bulamadığım rider boot'lara, hiç ummadığım bir yer olan hotiç'te, üstelik %50 indirimdeyken rastladım. 

2 hafta kadar önce aldığım çizmeleri hazır havalar da bozulmuşken, her gün giyiyorum. artık ayaklarımla bütünleşmek üzereler. içi de miflon gibi bir şey kaplı, benim gibi ısısı sürekli sıfırın altında olan ayakları muf muf muf ısıtıyor. 

bu sabah kırmızı pantolonumu kıçıma geçirip, altına yine çizmeleri çekerken hay aksi dedim, keşke bir tane daha rider boot'um olsaydı bugün de onu giyerdim.
bugün giyemediğim, miu miu'dan 507 yuro'ya, tüm sevenleri için geliyor: 

beni üzme balmain

bugün yine 300 tane tab açarak, oradaaan oraya gezinirken başıma geleceklerden habersizdim.
indirim döneminde limiti 0'ı bulan kredi kartımdan gelen inleme seslerine kulaklarımı tıkayıp, gözlerimden kalpler çıkartarak bu arkadaşlara uzun uzun baktım.

önce bu balmain bluzu gördüm. 2400 yuroluk fiyatıyla beni çok üzdü. 

sonra bu yüksek belli (bayılırım) hervé léger etekle beraber giyilmiş halini gördüm. 
 
görmez olaydım. 427 yuro da eteğin fiyatı. 
yani toplamda 2827 yuroya bu yukarıdaki ablaya dönüşebilirim. çanta mühim değil.
konuyla ilgili sponsorluklara açığım.

TEKNOLOJİ


Bugünkü nostaljik kafama uygun bir kaç eser paylaşmak istiyorum sizinle. Kasetli, disketli, pc'li günleri dün gibi hatırlıyorum, içleniyorum. Takılan bilgisayarlar, kırılan disketler, çok dinlemekten bozulan kasetler içimi buruyor. Kurşun kalemle sardığım kasetleri hatırlıyorum. İlk walkman'imi aldığımda sanki aya seyahat etmiş kadar gururlanmıştım. İlk kasetim NKOTB'u kulağıma taktığımda kendimi Madonna kadar havalı buluyordum. İlk bilgisayarım da o kadar ağır açılıyordu ki ben o arada yemek hazırlıyor, karnımı doyuruyor, 2 de telefon görüşmesi yapıyordum. O yaşlarda telefon görüşmelerinin ne kadar uzun sürdüğünü hatırlatmak isterim. Ahhh işte o konforsuz aksesuarları günümüze taşıyan designboom bize şahane aksesuarlar hazırlamış.








Şemsiyemin Ucu Kare!

Ben topuklu ayakkabıdan nefret ederdim. Takı kesinlikle kullanmaz, makyaj yapmazdım. Şemsiye ve çanta taşımayı hiç sevmezdim. Siyah giyinir, panda makyajı yapar, kokulu postallar giyerdim. Tükürük kokulu barlarda, sulu bira içerdim. Çünkü 15 yaşında ve çok mutsuzdum. Sanırım bendeki değişime en çok annem memnnun oldu. Anneciğim bir yorum yazar, okurları bilgilendirirsen çok sevinirim :) Şimdi renkli şeylere bayılıyorum. Benim size şemsiye önerim de Suck.uk'den geliyor. 25 pounda internetten sahip olabileceğiniz bu güzel yavrunun bir de marifeti var. Islanınca renkleniyor :)





söz konusu çanta

çanta meraklısı bir insan değilim. 
kıyafete göre çanta değiştirmek çoğu zaman aklıma bile gelmez, hatta yalnızca boyut ihtiyacına göre değiştiririm. mesela alışverişe çıkacaksam bir kolumda çanta beni bunaltmasın diye omuzdan çapraz asılan küçük bir şey takarım; spora gideceksem sırt çantamı alırım ki içine malzemeler sığsın; normal bir günse default bir çantam vardır onu kullanırım. gibi. gibi. gibi.
ama bu bebeğe ilk gördüğümden beri içim eriyerek bakıyorum. 
o nasıl bir renktir canım saffiano, o nasıl güzel bir modeldir canım tessuto tote. 
 
alec'e duyrulur. kehkehkeh.

mutluluk yağmurları altında şemsiyesiz dolaşın e mi kuzucuklarım

sene bitti daha yazlıkları kaldırmadık, bu ne hava yahu.

ocak ayına geldik hani bi kar yağar, hiç olmadı yağmur yağar; çizmeler giyilir, şemsiyeler açılıp dolaşılır, üşüdüğümüzde bi kafeye girer kahve içeriz falan. kış böyle bir şey değil miydi?

bu şemsiyeyi görene kadar kış da kar da yağmur da umrumda değildi açıkçası. hâlâ da değil galiba, neyse. 
çünkü ben şemsiye kullanmaya üşenen bir insanım, öyle tek elim havada dolaşamam. zaten kesin bir yerlerde unuturum. o yüzden yaşasın kapüşon diyorum.

ama eğer siz benim gibi değilseniz, daha da önemlisi bu şemsiyenin sivri olan ucunu yürürken insanların gözüne gözüne sokmadan yürüyeceğinizi taahhüd ediyorsanız 60 dolara art. lebedev studio'dan satın alabilirsiniz.

sizi başlığa uygun iğrenç bir gif'le uğurluyorum, hehehehe.
anime halini görmek için tıklamanız gerekiyor. 

MUTLU YILLAR!


Sevgili okurlar, yeni yılda adettendir bilirsiniz kız arkadaşlara kırmızı don alınır. Ben de bu Anadolu geleneğimizi yaşatmak ve gelecek nesillere taşımak amacıyla hepinize birer kırmızı çamaşır takımı hediye etmek istiyorum. Agent Provocateur bu yıl da hepinizin aklını başından alacak, kafayı kazıttıracak, nişan attıracak, yemin bozduracak, pilavdan döndürecek modellerle karşımızda. Yukarıdaki ciciyi çizmeler hariç 240 euro'ya alabilirsiniz. Aşağıdaki kızlardan sağdakinin aynısı olmak istiyorum diyorsanız ise çorap ve ayakkabılar hariç 285 euro'yu gözden çıkarmanız lazım. Ama lütfen buna o parayı verip altına twigy terlik giymeyin, beni sinirlendirmeyin.
Hiçbirinizi tanımadan hepinizi öpüyorum. 10'dan geriye sayıyorum. Mıtlı Yıllar!