buradan akademi'ye sesleniyorum: sorry guys

hürmetli misafirlerimiz, 
bir altta ablacığımın elcağızlarıyla yazdığı yazıyı okurken oscar'a ben gitsem ne giyerdim diye düşündüm.
sağolsunlar, çağırmalarına rağmen yoğunluğum yüzünden gidemedim.
buradan akademi'ye sesleniyorum: kusura bakmayın, evlilik koşturması zor iş, you know. seneye inşallah.

neyse, ben bu sene oscar'a gitseydim alışveriş için çok vaktim olmayacağı için ilk etapta gözüme çarpan bu Catherine Malandrino elbiseyi giyerdim. 
 
650 yuroluk fiyatıyla bütçeme de uygun olan bu yeşil bebeği bir yerlerde görürseniz insanlık namına haber verin.
mail adresim, sayfanın sol üstünde bir yerlerde yazıyor.

hazır alışverişe başlamışken aşağıdaki lacivert yavruyu almamak da örf ve adetlerimize sığmaz. 
 
RM by Roland Mouret etiketli bu elbiseyi ben böyle topuklu ayakkabı ve portföylerle değil; uzun kollu olması sebebiyle bu soğuk kış günlerinde, renkli mus çoraplarla ajansta giymeyi planlıyorum. 
ama önce bir yerlerime sıkışmış olan 965 yuro'yu bulup Roland Mouret'ye teslim etmem gerekiyor.

bu arada 100 izleyicimiz olmuş, pek mutluyuz. bunu "hakkımızda" konseptli şaheste bir post'la taçlandırmayı düşünüyoruz.

7 yorum:

Beste dedi ki...

Roland Mouret elbisesi muhteşem! Love... love love love love!

%50 indirim ibaresinin hissettirmekle yükümlü olduğu heyecanı hiç acımadan kursağınızda bırakan fiyatlarıyla daha fazla muhteşem RM dizaynları görmek isteyenler için izninizle ben de bir link vermek istiyorum:

http://www.theoutnet.com/Shop/Designers/RM_by_Roland_Mouret/Clothing

PS: Blog'unuz iki kelimeyle baş döndürücü. İnternette öylesine gezinirken hem bu kadar komik hem de stil sahibi kızlar görmek, denizde yüzerken fok görüp sevinmeyi andırıyor insana. Müdaviminizim.

PSS: Vogue Türkiye ile ilgili yorumlarınızı pek merak etmekteyim. Yeni blog entry'nizin konusu bu olabilir mi acaba?

Zeynep dedi ki...

hihihi, çok tişikürler. çok tatlısın ♥

rölan abimizin %50 indirime bu elbiseyi sokmaması beni derinden yaraladı açıkcası.

vögg için de ne diyeceğimi bilemiyorum, gittim aldım, baktım, şimdi salonda coffee table'ın alt rafında duruyor.
mehmet günsür'ün kırmızı paul smith takımı dışında öyle çok karnımı hoplatan bir şey olmadı.
bir çok şey giymek isteyip giyemediklerimizdendi zaten :)

ama zaten kendimi vögg değerlendirebilecek kadar "dedicated follower of fashion" -şahane bir kinks şarkısıdır bu arada- görmüyorum zaten.
bunu kışta kıyamette numaralı dergi için bekleyen vögg ve moda sevdalısı arkadaşlar yapsınlar :)

biz giymek istediği ama giyemediği kıyafetleri burada paylaşan iki kikirik arkadaşız.
beğendiğinizde de çok mutlu oluyoruz ♥

nilü dedi ki...

daha önce aldın mı bilmiyorum ama ödül yolladım sana..

http://nilunapiyo.blogspot.com/2010/03/odul-aldim.html

Panoya takılanlar dedi ki...

yazılarını severek takip ediyorum,bloglarda dolaşan yaratıcı blogger ödülü için ben seni seçtim nacizane:))
http://panoyatakilanlar.blogspot.com/

Beste dedi ki...

Hehe :) Vöög benim hoşuma gitti açıkçası. Kaliteli ve profesyonel olmuş. Türkülü şenlikli gereksiz bir Türk milliyetçiliği görmedim, yazıları baştan sona okudum, herkes neden bahsettiğini biliyor. 40'lardan 90'lara Vogue Türkiye çekimleri ve Zeki Müren'le ilgili yazı çok hoşuma gitti. Fena değildi bence, diğer sayısını bekliyorum. Tabii bir de Jessica Stam'li kapağı yüzünden sürekli gözümün önünde dursun istiyorum :) Yaradana gurban.

Ben de sayfa 174'teki çizgili Alexander Wang bootie'lere hasta oldum. Kısa topuk modası falan diyorlar ama, ben de yılların converse ve postalcısı olarak yeni keşfettiğim yüksek topuk dünyasından kolay kolay çıkmam. Hem o ne öyle varlığıyla yokluğu bir. Memur ayakkabısı gibi.

Yüksek topuk demişken, DinSko markasını bilir misiniz, benim kalbimi fena çaldı, fiyatlar da öyle abartılı değil (449 İsveç kronu 97 lira yapıyor) Ammavelakin, adamlar İskandinav kardeşlerinden başka hiçbir ülkeden sipariş almıyorlar. Ben mail atıp rahatsız etmeye başladım, eğer ayakkabıları beğenirseniz siz de katılın bu seferberliğime:

Resmi sitesi:

http://www.dinsko.se/

Bunlar benim "absolute favorite" çiftim:

http://media.photobucket.com/image/dinsko/J__ess/shoes002.jpg


http://lookbook.nu/look/248945-THE-WORLD-CHEWED-HER-UP-AND-SPAT-HER-OUT

http://www.chictopia.com/browse/people/clothes-shoes/brand-DinSko

Moda ve ayakkabı konusuyla ilgilenen kız arkadaşlarım olmadığı çok mu belli oluyor?

Zeynep dedi ki...

nilü ve a.gi: biraz geç olacak ama ödüller için çok teşekkür ederiz :)

beste: hehehe, yaa yok çok belli olmuyor. çünkü bizim normal halimiz zaten böyle.
kimseyi bulamazsan gel bizle paylaş, bayılırız.

senin dinsko'lar hakkaten postaldan topuklu ayakkabı dünyasına giriş tadında biraz, topuklu 101 :)

lookbook'takine pek benzer alternatifleri buralarda da bulabilirsin. bi yerlerde gözüme çarparsa haber veriyim sana.

Beste dedi ki...

:) Cok kibarsiniz. Peki oyleyse hemen baslayayim paylasmaya.

Ebay'de kanka oldugum bir satici pek bulunmayan ama populer olan ayakkabilar konusunda fikrimi sordu, hemen "Dinsko botlarini ele gecirirseniz fena satarsiniz benden soylemesi" deyip gazi verdim. Umarim bir sekilde tuccarlik yeteneklerini konusturup basarir almayi.

Bir de Chloe'nin Silverado bootie'leri ruyalarima giriyor aylardir, hicbir yerde bulamiyorum. Su guzellige bakar misiniz?

http://www.thebandfrom.com/wp-content/uploads/ag-shoes.jpg

http://farm3.static.flickr.com/2068/2055798374_5068f94d9c_o.jpg

Buna benzer bir cift gordunuz mu hic, zira gercek Chloe'leri bulsam da nasil alacagim, 1000 dolar civarinda orijinal fiyat, ama millet 400 dolara falan bulmus ebay'den zamaninda.

Zaten bu yilin "tum yil biriktirdigim paralarla bir adet dizayner aytim alma" hakkimi coktan Jeffrey Campbell botlar icin harcadim.

http://gutsandguile.files.wordpress.com/2009/09/jcampbellbrit1.jpg

http://www.shopbop.com/invader-skinny-jeans-citizens-humanity/vp/v=1/845524441858671.htm?folderID=2534374302025763&fm=sale-shopbysize-viewall

Internet uzerindeki son kahverengi cifti aldim. Oyle mesudum ki...
Her seyin altina gidiyorlar, her seyin!

Yorum Gönder